TBMM ne verilen bir soru önergesine Ulaştırma Bakanı verdiği yanıtta, Türk Telekom’un sabit ücret uygulamasından 2008 yılında 1 milyar 902 milyon 283 bin 878 TL gelir elde ettiği belirtilmiştir.
Bu açıklamayla Türk Telekom’un 2008 yılı verileri itibariyle 17 milyon 502 bin 205 aboneden sağladığı Brüt satış gelirinin %25 i oranında aylık sabit ücret geliri sağladığı da ortaya çıkmıştır. Bu tutarın haksız, karşılığı olmayan bir tutar olması yaklaşımımızdan hareketle, Türk Telekom’un bu haksız kazancına gerekçe olarak sunulan “fiziksel hattın aktif olarak tutulabilmesi ve telefon hattının bakım ve onarım maliyetleri” için 2008 yılında yaptığı harcama ne kadardır? Bir başka değişle, 2008 yılı sabit ücret geliri olan 1 milyar 902 milyon 283 bin 878 TL nın ne kadarı gerekçe gösterilen hizmetler için harcanmıştır?
Şimdi bir kez daha soruyoruz?
1)- 1998 yılında Danıştay tarafından iptal edilen sabit ücret uygulaması ile Türk Telekom tarafından 15 milyon aboneden 6 ay süre ile tahsil edilen (15 milyonX2.400.000 lira = ) tutarın neden tüketicilere iadesinin yapılmadığı ya da hesaplarına mahsup edilmediği açıklanmalıdır? Bu bir haksız kazanç değimlidir?
2)- GSM operatörlerinin uyguladığı aylık sabit ücret ortalama 2 TL, iken, Türk Telekom un uyguladığı sabit ücret 12,00 TL. dır. Aradaki bu fark hangi hizmet kalitesinden kaynaklanmaktadır?
3)- Türk Telekom un aylık sabit ücret geliri, toplam gelir kalemleri içinde kaçıncı sıradadır?
TÜKETİCİLER ETKİLİ ve YETKİLİLERDEN AÇIKLAMA BEKLİYOR.
Kanun çıkarılarak haksızlık haklı kılınamaz. İlk olarak 2000 yılında 406 sayılı telgraf ve telefon kanununun değiştirilmesiyle, daha sonra da 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 2008 yılında çıkarılmasıyla sabit ücret yasal hale getirilmiştir. Ancak sabit ücretin meşruluğu hala tartışılmaya devam edilmektedir. Bazı konularda olduğu gibi sabit ücret uygulamasının da AB ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülkede sabit telefon hattının bakım, onarım ve işletim maliyetleri karşılığında alındığı yaklaşımı. Tek kelime ile abesle iştigaldir.
İddia edildiği gibi Sabit ücretin, telefon hattının bakım ve onarım maliyetlerini içerdiği, fiziksel hattın aktif olarak tutulabilmesi için alındığını ifadesi sadece haksız kazanç sağlamanın yapay gerekçesi olmaktan öteye gitmeyen bir yaklaşımdır. Kanunla yasal hale getirilmiş olan bu haksızlık toplum (tüketiciler) vicdanında mahkum edilmiştir. Bu haksızlık yetmiyormuş gibi, Aylık Ücret adıyla alınan haksız tutara %18 KDV., %15 ÖİV kalemleri eklenerek tüketici çoğu zaman konuşmadan cebinden parası alınmaktadır.
Kamu otoritesine ve Türk Telekom yetkililerine sesleniyoruz. Zaman geçirmeden tüketiciyle inatlaşmaktan ve başta aylık sabit ücret olmak üzere tüm haksız uygulamalardan vazgeçilmelidir.
|