Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) vatandaş borçlarının varlıklarının yarısını aşmasını gerekçe göstererek Bankacılık sektörünün zorunlu karşılık ve sermaye yeterlilik oranlarına ilişkin yaptığı düzenlemesinin yürürlüğe girmesiyle bankalar tarafından tüketici kredisi faizleri yüksek oranda artırılmaya başlanarak yük bir kez daha tüketici yurttaşın sırtına bindirilmiştir.
Hane halkı borcunun varlıklarına oranının, hızla artarak yüzde 35’e ulaştığına dikkat çeken, BDDK nın, konut, taşıt veya ihtiyaç kredilerinde zorunlu karşılık oranının yüzde 4 ayrılması ile izlemeye aldığı kredilerin karşılık oranını yüzde 8’e çıkarılması kararıyla tüketimin kısıtlanarak tüketim eğilimini çok hızlı düşürebileceği yaklaşımını ortaya koyması, uygulamada gerçekçi bir sonuç doğurmayacaktır. Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), tüketici kredilerinde ve kredi kartlarında yasaya ve hukuka aykırı uygulamalara karşı önlemler geliştirmek, denetlemeleri gereği gibi yapmak yerine, kurumun aldığı kararları fırsatçılığa dönüştüren bankaların haksız uygulamaları nedeniyle ortaya çıkan tüketici mağduriyetlerini görmezden gelerek sorunun ortağı olmuştur.
Bankacılık sektöründe, zorunlu karşılık ve sermaye yeterlilik oranlarının artırılmasına ilişkin yapılan düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle bankalar, tüketici kredilerine uygulanan faiz oranlarını çok kısa süre içerisinde yüzde 0.70-0.80 oranından, şimdilik yüzde 1,10 -1,20 seviyelerine yükseltmeye başlamış, bir başka deyişle yüzde 50 yi aşan orandaki artışlar yoluyla, yapılan düzenleme bir anda bankalar tarafından fırsatçılığa dönüştürülmüştür. Yüksek faizle kredi alan/alacak olan tüketicinin borcunu geri ödeme zorluğuna düşme olasılığı faizlerde yapılan yüksek artış oranları nedeniyle geri dönüşleri riske sokmuştur. Merkez Bankası kayıtlarına göre Nisan/2011 itibariyle kredi borcu nedeniyle takip sayısı 736,373 kişiye ulaşmış olup, fahiş oranda artırılan yeni faiz oranları nedeniyle de çok kısa bir süre içerisinde hızlı artışlar yaşanacağı da açıkça ortadadır. Özünde, yapılması gereken karşılıkların artırılmasından kaynaklı yüksek faiz artırımları değil, kredi talebinde bulunan tüketicinin borcu ödeyebileceğinin incelemesinin hukuka uygun olarak yapılarak çıkacak sonuca göre kredinin verilmesinin sağlanması olmalıydı. Tüketici yurttaşları kredi almak isterken faiz oranları konusunda bir kez daha düşünmeye ve dikkatli olmaya çağırıyoruz!...
|