Basına ve Kamuoyuna; Ülkemizin ilk tüketici konfederasyonu ve Consumer International üyesi olan TÖK kuruluşundan buyana bileşenlerinin 26 yıllık deneyiminden aldığı sinerjiyle ulusal ve uluslararası alanda tüketicinin korunmasına yönelik etkin çalışmaları hayata geçirmektedir. Tüketici Örgütleri Konfederasyonu (TÖK) gelişen sürece paralel olarak çalışmalarına kesintisiz olarak devam etmektedir. Faaliyet alanlarımızla ilgili Akademisyenler, Hukukçular, Tıp Doktorları, Sanatçılar ve Tüketici Hakları alanında çalışan uzmanların katılımıyla 28 Ekim 2023 tarihinde İstanbul da gerçekleştirdiğimiz 3. TÖKAKADEMİ Danışma Kurulu toplantısı, ülkemizde yaşanmakta olan sorunları tespit etmek, uygulamaları takip etmek ve katılımcıların katkılarıyla ürettiğimiz, geliştirdiğimiz tüketici politikalarının önümüzdeki süreçte çalışmalarımıza yön vermeye devam etmesi, ülkemizde tüketici bilincinin artmasına ve toplumsal hak arama kültürünün gelişimine katkı sağlayacağı inancındayız. Tüm katılımcıların toplantıda yaptıkları katkılar örgütlülüğümüze güç katmıştır.
Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına girerken, 28.10.2023 tarihinde bileşen derneklerimizden Sarıyer Bilinçli Tüketici Derneği ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz TÖKAKADEMİ 3. Danışma kurulu toplantısında ilgili yapılan durum tespitleri, tartışmalar, değerlendirmeler ışığında aşağıdaki sonuçların kamuoyuyla paylaşılması gerekmiştir. a)- Ülkemizde yaşanmakta olan ekonomik krizin etkisiyle tüketicinin alım gücü önemli ölçüde düşmüş olup, başta güvenli temel gıda maddeleri olmak üzere tüm tüketim maddelerine ulaşmada toplumsal boyut kazanan sorunların aşılması ihtiyacı her geçen daha da fazla hissedilmektedir. Özellikle, son iki yıldan bu yana fahiş oranda gerçekleşen fiyat artışlarından kaynaklı yaşanan sıkıntılar/sorunlar tüketicilerin gıdaya erişimini engellemektedir. Gıda güvenliğinden kaynaklı sorunlar ise büyük ölçüde geri plana itilmiştir. Zaman geçirmeden tüketicinin alım gücünün artırılması yanında girdilerde yaşanan ve spekülatif fiyat artışlarına neden olan gelişmelere DUR denilmeli ve gıda güvenliğine ilişkin denetimler ve fiyat etiketlerine ilişkin önlemler hızla alınmalıdır. b-) Fiyat artışlarının hızı aynı zamanda büyük ölçüde raflarda fiyat etiketi olmaması nedeniyle raf ve kasa fiyatları kontrol edilememekte ve tüketici bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Yerel yönetimlerin fiyat etiketi ve tarifelerin denetlenmesine ilişkin yetkileri hızla artırılmalıdır. c)- Konut edinme koşulları her geçen gün daha da zorlaşmakta, kiracı ve kat malikleri arasında yaşanan sorunlar her geçen gün daha da artarak toplumsal boyut kazanan şiddet süreci yönetmeye başlamıştır. Bu alanda yaşanan uyuşmazlıklar için umutmuş gibi gösterilen arabuluculuk sistemi sorunlara uygulamada hiçbir şekilde çözüm üretememiş olup, zaman kaybından ve taraflara ekonomik yük getirmekten başka bir işe yaramamıştır. ç)- Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda yapılan değişiklikler tüketici ihtiyaç ve taleplerini karşılamadığı gibi, gerek mevzuatta yer alan konular, gerekse uygulamada ortaya çıkan sorunlar tüketicinin haklarına zarar vermektedir. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapılması zaman geçirmeden gündeme alınmalıdır. d)- Tüketici Hakem Heyetlerinin 2022 yılında olduğu gibi 2023 yılında da 'de alınan kararların yarıdan fazlası tüketicilerin aleyhine çıkmaktadır. Bu sonuç tüketiciyi korumak için kurulmuş bir yapının işleyişini sorgulamayı gerektirmekte olup, yeni politikaların hızla geliştirilmesi ihtiyacı olduğu açıktır. e)-İl ve ilçelerde görev yapan 211 adet Tüketici Hakem Heyetinin işleyişi ve yeniden yapılanma ihtiyacı her geçen gün artmakta olup, konuyla ilgili tüm önerilerimize rağmen kamu otoritesi tarafından yeterli çözüm üretme iradesi gösterilememiştir. Çözüm üretilmesi için zaman geçirmeden konu gündeme alınarak, Tüketici hakem heyeti sayının artırılması, karar birliğinin sağlanması, Kaymakamlık yerine yeni bir bölgesel yapılanma oluşturulması, bilirkişilik sistemi gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi, başta raportörler olmak üzere heyet üyelerinin eğitimlerinin sürdürülebilir biçimde hayata geçirilmesi ve sorunlara hızla çözüm üretilmelidir. f)-Son yıllarda rekabet ihlalleri olağanüstü artmış olup, Kartel ve Oligol uygulamalarla, hakim durumun kötüye kullanılması, tüketicilerin mal ve hizmetlerin kalitesinde yaşanan düşüşler nedeniyle de sağlık ve güvenliği tehdit altına girdiği gibi, alım gücünün önemli ölçüde düşmesi nedeniyle mal ve hizmetlere yeterli erişim sağlamakta yaşanan büyük sorunlar acil çözüm beklemektedir. g)- Ülkemizde ürün güvenliği hala sorgulanabilir düzeydedir. Tüketicinin sağlık ve güvenliğini tehdit eden güvensiz ürünlerde yaşanan sıkıntılara yönelik gümrükler, üretim yerleri ve dağıtım/satış noktalarında etkin denetimlerin yapılması ile ürün denetimi üst kurulunun kurulması ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. ğ)- Günümüzün yükselen trendi olan e-ticaret alanında yaşanan güncel sorunlar her geçen gün giderek artmakta ve hem güvensiz ürünler açısından hem de tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması açısından çok hızlı çözümler üretilmelidir. ı)- Finansal tüketicilerin yaşadığı sorunlar uzun yıllardır en önemli konulardan biri olmuştur. Özellikle kredi kartları uygulamaları ve kredi kartı faizlerinin fahiş oranlar da (Ekim-2023 akdi %4,42, gecikme %4,72) belirlenmesi, bu alanda yaşanan sorunları katlayarak akdi ve gecikme faizi sarmalında mağdur tüketici sayısı yüz binlerce olmuştur. Tüketici kredilerinde artırılan faiz oranları tüketicilerin konut araba vb. mallara erişimini ortadan kaldırmıştır. Uygulama da yaşanan ihlallerde sorunlar her geçen gün daha da büyümekte olup, bankalar hala ülkemizin en karlı kuruluşlarıdır. Finans sektörünün haksız ve hukuksuz uygulamalarının önüne geçecek önlemlerin zaman geçirmeden alınmalıdır. i)-Tüketici Örgütlerinin kapasitesinin artırılması ihtiyacı günümüzde kendini daha çok ortaya koymaktadır. Tüketici örgütlerinin mali destek ihtiyacı her geçen gün daha da artmaktadır. Gerek Anayasanın 172. Maddesi, gerekse Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun amaç 1. Maddesine yer alan hükümlere göre Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi bağımsız tüketici örgütleri desteklenmelidir. k)- Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü bünyesinde 3 yıl önce kurulan “Tüketici Örgütleri Şubesi” hazırlandığı belirtilen strateji belgesi hayata geçirilememiş, hedeflendiği belirtilen tüketici örgütleriyle işbirliği geliştirme amacını gerçekleştirememiş işlevsiz hale gelmiştir. l)- Tüketici bilincinin artırılmasına yönelik okullarda “Bilinçli Tüketim-Bilinçli tüketici” dersinin müfredata konulması, Basın yayın kuruluşlarınca yeterince uygulanmayan tüketicinin bilgilendirilmesine ilişkin yayınlara yönelik etkili uygulanabilir bir düzenleme yapılmalıdır. m)- Ticaret kesiminin hak ve çıkarları için faaliyet gösteren Ticaret Bakanlığı bünyesinde tüketicinin korunması yeterli olmadığı her geçen gün daha net görülmektedir. TÜKETİCİ BAKANLIĞI mutlaka ve zaman geçirmeden kurulmalıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
|