Basına ve Kamuoyuna; Pandemi sürecinin yaşamımıza olan ekonomik etkilerine baktığımızda, tüketicilerin bu süreçten en fazla etkilenen kesim olduğunu çok net görebiliyoruz. Sanayici, Tacir, esnaf ve diğer ekonomik faaliyette bulunan aktörlere bu süreçte değişik isimler adı altında paketler açıklanarak desteklemeler sağlanmasına rağmen tüketicilere yönelik yaşamı azda olsa rahatlatacak herhangi bir destek paket açılmadığı gibi yapılan zamların, fırsatçıların uygulamaya koyduğu fiyat artışlarının yanında kamusal hizmetlerden kaynaklı dolaylı vergilerin yükü tüketicinin belini bükmeye devam etmektedir. EPDK kararıyla, elektrik faturalarına 01.01.2011 tarihinden bu yana başta kayıp kaçak bedeli olmak üzere 9 farklı kalemde yansıtılan ve elektrik tüketiminde yüzde 81,3 oranında olan bu haksız yük tüketicinin sırtına yükletilmiştir. Dolaylı ve ek vergi uygulaması ile yansıtılan her bir yükten ayrıca KDV alınması, Evrensel Tüketici Haklarından tüketicilerin temel gereksinimlerinin karşılanması hakkı ile ekonomik çıkarlarının korunması hakkı ilkelerini de ortadan kaldıran haksız, yaşamın gerçeklerinden uzak keyfi ve haksız kazanç elde etmeye yönelik uygulamalar olmuştur. TBMM Dilekçe Komisyonunun 2012/01 sayılı kararında belirtilen kayıp kaçak bedelinin sorumlu olanlardan tahsil edilmesi kararı TBMM dilekçe komisyonu kararına rağmen, EPDK tarafından elektrik faturalarına yansıtılan %17 oranındaki kayıp kaçak tutarının kaldırılması için düzenleme yapılmamış, itirazların yükselmesiyle, 01.01.2014 tarihinde yine kurum eliyle tüketim bedeli içine saklanarak elektrik dağıtım şirketlerinin kayıplarını, kaçak kullananların bedelini dürüst tüketici ödemek zorunda bırakılmıştır. Bu haksız uygulama elektrik dağıtım şirketlerinin sebepsiz zenginleşmesine yol açmaktadır. Ayrıca, aynı faturada yer alan enerji fonu, TRT payı, Elektrik ve Havagazı tüketim vergisi ile tüm bu vergilerden alınan KDV bu haksız uygulamaların firmalara ödülü olmuştur. Dünyanın hiçbir ülkesinde dolaylı vergiden KDV alınması uygulaması (verginin vergisi) YOKTUR. Doğalgaz ve su faturalarında da alınan bazı kalemler değişse de durum bundan farklı değildir.
Uygulamada yaşanan sorunların önüne geçilmesi ya da asgari düzeye indirecek çalışmalara ihtiyaç olduğu açıktır. Bu ihtiyaç idare tarafından tespit edilmesine karşın bu güne kadar önlemlerin geliştirilmesinde yol alınamamıştır. Tüketicinin sırtında bu kadar yük varken Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi tarafından açıklanan. “Önümüzdeki dönemde elektrik faturalarındaki -burası da çok önemli, altını özellikle çiziyorum- TRT payı ile Enerji Fonu kesintilerini de kaldırma kararı aldık.” Açıklaması tüketici taleplerini karşılayacak yeterli bir destek olmadığı çok açıktır.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile tüketiciyi ilgilendiren diğer kanunların uygulama sürecinde tüketicinin sırtındaki yüklerden kaynaklı daha fazla haksızlıkların yaşanmaması ile sorunların ortadan kaldırılması kamu otoritesinin temel görevidir. Başta kayıp kaçak bedeli olmak üzere faturada yer alan enerji fonu, TRT payı, Elektrik ve Havagazı tüketim vergisi ile tüm bu vergilerden alınan KDV alınmaması konusunda gereği yapılmalıdır. Tüketicinin gerçek beklentisi budur.
|