2011 yılının mart ayına kadar uzatacağı, bu düzenleme ile işleri 2010 yılında kredi kartı borçlarının 'ödeme kolaylığından' yararlanması öngörüldüğünün kararlaştırıldığı, BDDK'nın Karşılıklar Yönetmeliği'nde ki değişikliğin sadece yapılandırma hakkı konusunda yapılacağı, BDDK’nın konuyla ilgili hazırladığı yönetmelik değişikliğini Türkiye Bankalar Birliği'nin görüşüne sunduğu belirtilen düzenlemeyle daha önce tanınan beş kez yapılandırma talep etme hakkının 2011 yılının Mart ayına kadar uzatılacağı, kredi kartı borcunun, ilk 90 günlük süre içinde iki kez yeniden yapılandırmasını isteyebileceğini içerdiği kamuoyuna açıklanmıştır.”
Bu düzenleme ile daha önce olduğu gibi, kredi kartı sorununa çözüm üreteceklerini sanıyorlar. 2003-2006-2009 yıllarında 3 kez yaptıkları kredi kartı borcunun yapılandırma uygulamaları çözüm üretememiştir.
Bankalar Birliği açıklamasına göre 2009 yılında kredi kartında takip oranı yüzde 10.86 dır. Kullanımda olan 46 milyon kredi kartı üzerinden hesaplama yaptığımızda, takipteki kredi kartı sayısının 5 milyona ulaştığı, sorunlu ve faiz kıskacındaki kredi kartı sayısı ise 10 milyon olduğu ortaya çıkmıştır. Bu gerçek veriler Kredi kartlarında ve Tüketici kredilerinde yaşanan sorunların her geçen gün boyut kazanarak arttığını açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Bankaların yasalara ve hukuka aykırı uygulamaları nedeniyle öden(e)meyen Kredi kartı borçlarının sorumlularından biri, fahiş faiz oranı belirleyen Merkez Bankası, bir diğeri ise yasaları ihlal, tüketicileri istismar eden Bankaların tüm haksız uygulamaları karşısında düzenleme/denetleme görevlerini yerine getirmeyen ve üç maymunu oynayan BDDK dır.
Kredi Kartı sorununa çözüm üretemezler, Çünkü Sorunları Kendileri Yaratıyorlar.
Kredi kartlarında öden(e)meyen, Tüketici kredilerinde geri dön(e)meyen tutarlardan kaynaklı yaşanan sorunların sorumlusu ise, MB ve BDDK destekli yasaları ihlal, tüketicileri istismar eden Bankalardır. Sözleşmenin bir nüshasının Tüketici Yurttaşa verilmemesi, Yasaya aykırı olarak, birden fazla kredi kartına ayrı limitler tanınması, Fahiş oranda Kredi Kartı faizi belirlemeye devam edilmesi, Yasaya ve hukuka aykırı olarak Bileşik Faiz (Faizin Faizi) uygulamaları yaşanan sorunun nedenlerini yeterince açıklıyor.
BANKALARIN haksız uygulamalarının sonu gelmiyor! *Ayrıca, 46 milyonu aşan kullanımdaki kredi kartlarında olduğu gibi, 5464 sayılı kanun hükümlerine aykırı olarak mobil elemanlarla, iletişim araçları ve standlar yoluyla kredi kartı dağıtılmaya devam edilmesi, tüketici yurttaşların mağduriyetine etki eden bir başka sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. *Bankaların, kart ücreti/üyelik aidatı adı altında, bir kredi kartından en az 40,00 TL ücret, yargı kararlarına karşın Tüketici yurttaşın hesabından/cebinden her yıl en az 1,810.000 TL, alınan ve soruna katkı yapan bir başka haksız uygulamadır.
*23.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren kredi kartı borçlarından kaynaklı olumsuz kayıtların silinmesini öngören ve kamuoyunda “Sicil Affı” olarak bilinen, yasanın kanunun bankalar tarafından uygulanmaması nedeniyle, Tüketici yurttaşlar bu konuda da yasa ve hukuk tanımaz bir anlayışla bir kez daha mağdur edilmişlerdir.
Yaşanmakta olan bu gerçekler karşısında tüketici yurttaşların görüşünü almaya bile gerek duymadan, bu güne kadar yapılan gibi sadece bankaların görüş öneri ve ihtiyaçlarına yönelik uygulamalarla, “Borçlulara ikinci şans geliyor. Kredi kartı borçlularına müjde! tüketiciye yeni şans verilecek.” Şeklinde kamuoyuna lanse ederek tüketici yurttaşları kandıramazlar. Tüketici Yurttaşlar, yapılacak Evlere şenlik çalışmalar yerine, haksız ve hukuksuz uygulamalardan kaynaklı yaşanmakta olan sorunların ortadan kaldırılmasını bekliyorlar.
Fuat Engin TÖF Genel Başkanı
|